Böyle Ölümünüze Üzüldüm - Coşkun Adalı, 4 Nisan 2009
Domuzlar çok aç kalırsa kendi dışkısını yer.
Hava soğuk mu soğuk. Eksi bilmem kaç…Kış, kıyamet felaket…Tipiden, kar fırtınasından göz gözü görmüyor… Tüm yabani hayvanlar aç.
Diyelim bu vahşi doğanın ortasında sıkışıp kalmışsınız. Diyelim sıkışmanın ötesinde, kımıldayamaz bir durumdasınız. Belkemiğiniz ve boynunuz öyle iki yerden kırılmış ki, hiç bir yerinizi kıpırdatamıyorusunuz. Ama duyu organlarınız çalışıyor, bilinciniz açık, etrafınızda olup biten herşeyi görüyor, algılıyorsunuz…Ama parmağınızı dahi oynatamıyorsunuz.
Yerinizi önce kuzgunlar keşfediyor. Geliyorlar…Kuzu kellesinden göz yer gibi gözlerinizi oyup yutuyorlar. Çok acı çekiyorsunuz. Kuzgunlar sizi didikleyip dururken kan kokusunu alan kurtlar geliyorlar. Onları ulumalarından tanıyorsunuz, ne de olsa kardeşleriniz… Kuzgunlar kaçışıyor. Kurt kardeşlerinize kurt selamı veriyorsunuz bir umutla… Ancak onlar bu yaltaklanmanıza yüz vermiyorlar. Sizi bağırta bağırta yiyorlar…Yanaklarınızdan başlayarak…Aklınızı durduran acılar içinde yeniyorsunuz. Bundan sonrasında sizin sadece ölünüz var.
Yaban domuzları sürü halinde geliyorlar. Zaten doymuş olan kurtlar hafif hafif mekânı terkediyor. Domuz bu, en ufak bir adabı muaşeret kuralı bilmez. Hapur hapur neniz kalmışsa mideye indiriyorlar. Kemikleriniz dahil…
Hayvanlar tarafından yenmekten daha korkunç bir ölüm şekli olamaz. İnsanlar bir şey için birbirini öldürür, kazaya uğrar ölürler, hastalıktan ölürler…Ama hayvanlar tarafından yenmek gerçekten hepsinden korkunç, çünkü hayvanlar öldürmek için yemiyor, karnını doyurmak için yiyor. Yani hayvanlar cani değil…Sizi öldürüp oldürmedikleri bile umurlarında değil. Bizim balık ya da tavuk yediğimiz gibi sizi yiyorlar.
Domuzlar ah domuzlar…Hınzırlar, sizi şu dünyaya nihayet yararlı olacağınız bir şekle sokuyorlar. Etiniz domuza besin oluyor, özümseme, yadımlama…Yararsız, zararlı kısımları dışkı olarak atılıyor. Bedeninizin geriye kalanı domuz için enerjiye dönüştüğünden, artık sadece bir domuz dışkısısınız. Sizi bulan domuzlar kadar şanslı olmayan başka domuzlar, dışkı mışkı, sizi tekrar yiyor. Birazınız domuza yine enerji oluyor, gerisi yine dışkı olarak atılıyor. Böylece siz biyolojik çevrime giderek azalan oranlarda ama asla sıfırlanmamak üzere ve sürekli hep domuz dışkısı olarak katılıyorsunuz. Teorik olarak sınırsız bir süre… Gördünüz mü ? Hem en sonunda çevreye faydalı bir işlev kazandınız, hem de ölümsüzleştiniz. Domuz dışkısı olarak…
Grek tragedyalarının son sahnesini hatırlatan o günün tanığı ve seyircisi yoktu ama galiba ne yazık ki bütün bunlar olmadı. Sadece öldünüz… Ona üzülüyorum.