Narcissism Revealed!


Now that you can relax, don't relax.

A life is not a version of the possible lives. An action is not an arbitrarily fixed element of the infinite set of decisions.

It's not about what you guess is true. It's not about how you express what you might have felt. It's not about life. It is life.

Mathematistically speaking1:
  • The product of any collection of nonempty sets is nonempty, provided one assumes the axiom of choice -which states that there is always a choice function on a set.2 Therefore, free will exists.
  • Moreover, a measure defined on the set of one's actions can always be extended to a complete measure on the person.3
  • We know that a set is connected if it has no disconnections, and that the image of a connected set is connected4; which yield that if we have a discrete person (so that s/he is not normal5) then her/his pre-image under the identity must be disconnected. Finally, since the connected components of her/his image are open and but not dense; we conclude that there is a sequence of her/his actions which converges to an action outside of the components of her/his image.6

In short: It's one thing to wait for someone, and another thing to keep yourself busy while waiting.



1The statements below are slight modifications of theorems or definitions. Even when taken literally, the reader is invited to concede that they are proven facts.
2These statements are logically equivalent. The former is just a rephrasing of the latter.
3Caratheodory's Theorem
4Intermediate Value Theorem (provided we take continuous image)
5Urysohn Metrization Theorem (We use the fact that discrete spaces are not metrizable)
6Here, we assume that the person satisfies the first axiom of countability.

Marx'in hakkini Marx'a vermek, marksistin hakki olmayani marksistten almak

Marx'ın hakkını Marx'a vermek, marksistin hakkı olmayanı marksistten almak
100316


Herkes Marx okuyabilir. Mesele, kimin Marx'ı daha iyi veya doğru okuduğu değildir.

Marksistler dünyaya bakınca marksist metinleri görürler. Oysa marksist metinlere bakıp dünyayı görmeleri gerekir.

İnsan marksist olduğu için komünist olmaz. İnsan, dünyada çözmek istediği sorunlar gördüğü için komünist olur. Marx, dünyadaki sorunlara dair bir metod ve bir anlayış sunar. Ama marksist, Marx doğru anlayış sundu diye komünist olmaz, dünyayla ilgili bir derdi olduğu için komünist olur.

Marx'ın heteroseksizme değinmemiş oluşu, heteroseksizmin bir sorun olduğu gerçeğini değiştirmez. Sorunlar, marksist metinlerde tanımlanmazlar. Sorunlar, marksist metinlerde irdelenirler. Marksizm, bir tomar kağıtta dünyanın bütün sorunlarını içermez.

Meseleler, marksizmin birer "uygulaması" değildir. Marksizm, meselelere dair bir "soyutlama"dır.

Küresel iklim değişimi Marx'ın metinlerinde incelenmiş değildir. Ama bu, küresel iklim değişimin dünyanın en acil ve öncelikli sorunu olduğu gerçeğini değiştirmez.

Marx, başı sonu belli bir doktrin sunmaz; dünyayı, tarihi anlamak (ve dolayısıyla değiştirmek) için bir yöntem, bir yaklaşım sunar. Bu, marksizmin asıl gücüdür.

Marksistin "birincil derdi" Marx'ı anlamak değildir, dünyayı değiştirmektir. Öte yandan, dünyayı değiştirmek "için" Marx'ı anlamaya çalışır.

İnsanlığın meselelerini tarih içinde algılamaya çalışmak ne kadar doğruysa, ekoloji krizinde sınıfsal bir fırsat görmediği için konuya burun kıvıran marksist de o kadar hatalıdır. Marksist perspektif ne kadar doğruysa, eşcinselliği tedavi edeceğini vaat ederek militan homofobik zırvalar yumurtlamak o kadar insanlık dışıdır.

Akademik takvim, akademik yillarin dunya etrafindaki donusune gore belirlenir.

Akademik takvim, akademik yılların dünya etrafındaki dönüşüne göre belirlenir.
100316

Sosyal bilimciler kitap okumazlar, "okuma" yaparlar. Önlerine bir kitap, bir makale aldıklarında, dünyayla ilgili bir dertlerine cevap aramazlar, yazarın fikirlerini analiz etmeye ve diğer düşünürlerin görüşleriyle onun görüşlerini kıyaslamaya çalışırlar. Bu sebeple, okuyarak bir "şey" öğrenmek yerine, okuma yaparak "bir kişinin düşüncelerini" öğrenirler.

Felsefeciler, varlık felsefesi hakkında düşündükleriyle kantindeki çay bardağı arasında bir ilişki görmezler. Sosyologlar, insanlar yerine insan kategorileri görürler.

Matematikçiler, bir makale veya kitap okuduklarında, evreni veya evrenin bir parçasını görmezler, sadece matematiksel hesaplar görürler.

Akademi, gerçek dünyayla ilgilenmez. Gerçek dünyayı düşünmek konu dışıdır; öğrendiklerinden, gerçek dünyaya dair bir fikir edinmek, Zeus korusun, ahlaksızlıktır.

Her disiplinin belli bir soyutlama seviyesi vardır, demek ki o soyutluğun içinden başka bir yere gitmemek gerekir.

Matematikçi, matematik "hakkında" konuşmayı zayıflık sayar. Sosyolog, sosyolojiye getirdiğiniz eleştiriyi modernist, aydınlanmacı vb. bulur. Psikolog, psikolojiye eleştirel yaklaşma ihtimalinizi dahi kaale almaz.

Akademi; kimya, tarih, edebiyat, fizik, sosyoloji, genetik, mimarlık, tıp, politika, matematik, biyoloji ve daha birçok disiplinin atomik şekilde ayrıklaştığı ortamın ismidir. Akademide, matematiğin politikası olamayacağı gibi, fizik bilen felsefeci de bulunmaz.

Akademi, akademidir; ve bu cümlenin mantıksal sonucu olarak, akademi yaşam değildir. Akademi otobüs biletinin fiyatıyla ilgilenmez; dolayısıyla, otobüs bileti fiyatıyla ilgilenenlerin akademide yeri olamaz. Akademi, yaşamsal meseleleri dert edecek kadar halklaşma küçüklüğüne tahammül edemez.

İklim değişimi matematikçiyi ilgilendirmez; çünkü matematikçi, kendini, iklim modellemelerine dair diferansiyel denklemleri çözmeye adar. İklim değişimini "anlamanın" bilinen en doğru yolu bu olsa da, iklim değişimini daha iyi anlamak, onun durdurulmasını sağlamaz.

Akademi, bir toplumsal meselenin çeşitli açılardan "irdelendiği" yerdir. Öte yandan, akademi, yine aynı toplumsal meselenin yalnızca ve sadece irdelenebileceği yerin ismidir. Mesele yeterince anlaşıldığında, akademiklerin görevi sona erer.

Akademi kendi sorgulama eylemi dışındaki her şeyi sorgular.

Evren bir bütündür, akademi evrende özerkliğini ilan eder. İnsanlık, tarih içerisinde var olagelir; akademi, kendini tarihselliğin dışında tutar. Bilimsel bilgi, tarihin içerisinde değerlendirilemeyecek kadar erişilmezdir. Matematikle uğraşmak, diğer meselelerle uğraşmamayı gerektirir; çünkü bilim insanı, kendini, insanla uğraşamayacak kadar, bilimle uğraşmaya adamıştır. Fizikçi, ne gazete okur, ne de felsefe. Tarihçi, ne Maxwell denklemlerini bilir, ne evrimi, ne de iklim değişimini. Evren bir tanedir, bilim ayrışır. İnsanlık bir bütündür, ama insanlık kendine bütünlüklü bir bakış getirmez. Dünyada kötü şeyler olur, bunu en iyi akademikler "bilir", en kötü akademikler "anlar".