"Kalkınmış" değil, "aşırı kalkınmış" ülkeler !

Devrimi Söylemek: Devrimci Söylem İnşasına Katkılar - 2
100618

“Kalkınmış” değil, “aşırı kalkınmış” ülkeler !



0) Giriş

Şu anda doğanın yenileme hızının 1.3 katı hızda tüketiliyor doğal kaynaklar. Yani artık doğayı kullanmak yerine, doğayı -kelime anlamıyla- tüketiyoruz. Doğanın açıkça “biteceği” günlere hızla ve de hızlanarak yaklaşıyoruz.

Aynı olgunun başka bir şekilde ifadesi daha zenginleştiriyor tartışmayı: Bugün herkes dünyadaki bir ortalama insan gibi* tüketirse, dünyada canlı yaşamını sürdürülebilir kılmak için 1.3 dünyaya ihtiyacımız var. Ortalıkta sadece bir tane dünya olduğunu hatırlatmaya gerek var mı?


1)“Harç bitti yapı paydos” ya da Her Büyüme İyi Değildir.

Herkes sizinle aynı şekilde tüketirse yaşamı sürdürülebilir kılmak için gereken dünya sayısına, “ekolojik ayakizi” deniyor. Yani, şu anda insanlığın ekolojik ayakizi, 1.3 dünyaya tekabül ediyor.
Şimdi bu 1.3 oranına daha yakından bakalım. “Ortalama” deyince bazı gerçekler gizli kalıyor. Biraz yaklaşalım:


Ülke

Ekolojik

ayakizi

Amerika Birleşik Devletleri

9

İspanya

5,6

Fransa

4,6

Almanya

4

Türkiye

2,8

Brezilya

2,3

Çin

1,8

Zimbabve

1

Hindistan

0,8

Bangladeş

0,5


Ekonomistler, yukarıdaki listede ilk yedi ülkenin “gelişmiş”, diğerlerinin ise “gelişmemiş/gelişmekte” olduğunu söylüyorlar. Doğaya sorarsanız işin aslı öyle değil: Listede üçü hariç tüm ülkeler “aşırı gelişmiş” durumdalar.

Ekonomist değil devrimciyiz. Kalkınmış ülke, gelişmiş ülke gibi kavramları acilen terk edip, kendi sözümüzü söylemeliyiz.


2)Kim Neye Nasıl Kalkınıyor?

“Ortalama” deyince bazı gerçekler gizli kalıyor. Elbette ki, ABD'deki bir evsizle Bill Gates'in ekolojik ayakizleri aynı değil. Elbette ki, bir lokanta garsonuyla Rahmi Koç'un ekolojik ayakizleri aynı değil.

Sorun, devrimciler, emekçilere, patronların yaşam şartının tıpkısının aynısını vaat edince ortaya çıkıyor. Hayal ettiğimiz, herkesin bakkala ekmek almaya jiple gittiği bir sistem değil. Hayal ettiğimiz, dünyanın dört bir yanında herkesin Kolombiya muzu yediği bir sistem değil.


3)Berrak bir dille açıklamak

Sonuç olarak; muhalifler, bugün “gelişmiş” denen ülkelere “aşırı gelişmiş” demekte tereddüt etmemelidirler. Kalkınma söylemini topyekün reddetmenin tam zamanıdır. Bugün dünyayı yönetenlerin yaşam tarzı, imrenilecek değil, acilen değiştirilecek bir şeydir.

Dünyada canlı yaşamının sürmesini arzulayan, insanın doğayla gerçek ilişkisini sağlamayı amaçlayanlara çağrımızdır.

*“ortalama insan kadar” değil, “ortalama insan gibi”. Çünkü insanın gereksinimlerini karşılaması kendiliğinden ciddi bir sorun teşkil etmiyor, bu ihtiyaçların karşılanma biçimi ise bugün dünyayı felakete sürüklüyor. (İnsanların A noktasından B noktasına “ulaşması” ile, bu ulaşımı “5 kişilik bir jipte tek kişilik bir yolculuk” yaparak gerçekleştirmesi arasında uçurumlar var.)

No comments: