Faşizm Hakkında Konuşabilir miyiz Lütfen?


Bir dakikanızı rica edeceğim, çünkü çok kafam karıştı.

Şimdi, Türkiye'de yönetim biçimi faşizm midir, değil midir? Türkiye'de burjuva demokratik devlet aygıtı çalışmakta mıdır, yoksa tek bir adamın keyfi kararları mı uygulanmaktadır?

Biraz bunun üzerine ve de bunun anlamı üzerine konuşabilir miyiz lütfen?

Bunu daha önce de söyledim, ama şimdi seçim sonuçlarına şaşıranları gördükçe iyice kafam karıştığı için tekrar söylüyorum: Arkadaşlar, 'faşizm var' deyip sonra yokmuş gibi davranamayız.

Türkiye'de "oylar" ile "seçim sonuçları" arasında bir korelasyon yoktur. Olamaz ! Olaydı, buna faşizm demezdik zaten.

Dikkat et bak, ne Ankara ne de İstanbul'da sonuçlar belliyken, Tayyip çıktı balkon konuşması yaptı Bilal'le. Bunu anlamayanlar var aramızda. Adam diyor ki: "Daha ne istiyonuz? İşte oy da verdiniz. Oyun bitti. Dağılın!"

Kendi kitlesine diyor ki, "Size bu oyunda böyle bir rol verdik. Sonuçların sizinle de bir ilgisi yok. Gidin gözüm görmesin sizi."

Görünen o ki, hem Ankara'da hem İstanbul'da CHP adayları AKP adaylarından daha fazla oy aldılar. Ve ama seçimi de kaybettiler. E, ne bekliyorduk ki zaten?

Tekrar ediyorum: Daha fazla oy almak, seçim sonuçlarına göre önde olmak anlamına gelmiyor ! Faşizm böyle bir şey değil.

Şimdi, diyebilirsiniz ki "Türkiye'de öyle bir faşist yönetim yok. Tamam, bir diktatör var, ama yine de hukuk ve demokrasi diye de bir şeyler var hala." Bunu diyorsanız eyvallah. 'Dönün son on yılın bilançosuna bakın.' demekten başkaca bir lafım yok.

Ha, ama eğer Türkiye'de faşist bir yönetim olduğunda hemfikirsek, o zaman tutarlı olmak lazım.

Faşizm, tanım gereği, TANIM GEREĞİ, düzen araçlarıyla devre dışı bırakılamaz. TANIM GEREĞİ, faşizmden yumuşak geçiş, faşizmi zayıflatarak yenmek vb. şeyler olamaz.

Faşizmi defetmenin yolu, faşizme karşı omuz omuza aktif siyaset yapmaktan geçiyor. Şu anda çapulcuların yapabileceği en kötü şey, marjinden merkeze yönelmek, muhalefeti "normal"leştirmektir.
 

Tatava Yapma??

Seçimler yaklaşırken, faşizme karşı tüm AKP-karşıtı oyların tatava yapmadan seçilmeye en yakın adaya verilmesiyle ilgili bir kampanya başladı.

Argüman kabaca AKP'nin oylarını düşürerek faşizmden kurtulmamızı öneriyor.

İyi de, bu argüman faşizmin nasıl çalıştığını hiç anlamamış ki !

Tatava kampanyasını savunanların mantığı şöyle: Halk AKP'yi destekledi, o yüzden AKP güçlendi, o yüzden Tayyip iktidarını koruyor. Demek ki seçimde halk desteğini efektif biçimde AKP'den çekersek Tayyip iktidarından kurtulabiliriz.

Oysa faşizm bunun tam tersi şekilde çalışıyor:

1) Öncelikle Tayyip güçlü. Bu güç, a priori'dir, halkla bir ilgisi yoktur. Tayyip'in emperyalizmin ve Türkiye burjuvazisinin çıkarlarını uzlaştırma yeteneğinde gizlidir.

2) Bunun sonucu olarak AKP güçlü. Bu, Tayyip'in bir sonucudur. Tam da bu yüzden Tayyip rezil rüsvan olduktan aylar yıllar sonra bile Tayyip'siz AKP projesi devreye sokulamıyor. Tayyip'siz AKP aynı işi göremiyor.

3) Tüm bunların sonucu olarak AKP seçimleri kazanıyor. Halk desteği vb. a posteriori'dir: AKP güçlü olduğu için devlet aygıtını ve neredeyse tüm medyayı elinde tutuyor; dolayısıyla AKP iktidarına toplumsal rıza üretebiliyor. (Tıpkı tüm diğer faşizmler gibi.)

Bunlara ek olarak:

1. Tayyip öyle büyük suçlar işledi ki seçimle veya herhangi bir "normal" yolla görevden çekilmesi kendi açısından imkansızdır. Tayyip için iktidar, ölüm kalım meselesidir. Emekli olup resme başlamanın bir seçenek olmadığını biliyor. Hatta düzgünce yargılanacağından bile emin değil.

Bu yüzden Tayyip'in sakinleşmesi imkansızdır.

2. Burjuvazi açısından Tayyip'in siyasal ömrü dolalı çok oluyor. Hala alternatif bulamadıkları için onun bu azgın tutumuna uyarı açıklamaları yapmakla yetiniyorlar.

Demek ki; Tayyip "normal" yollarla, yani burjuva siyasetin içinden yöntemlerle devrilemez. Hele yerel seçimlerle falan hiç devrilemez.

Tayyip hiçbir noktada "Ha iyi peki madem ben çekileyim kenara." demeyecek ! Seçimi kazansa da kaybetse de, hatta tüm burjuvazi ona sırtını dönse de demeyecek.

Dolayısıyla seçim yoluyla (hele ki yerel seçim yoluyla) faşizmin etkisinin azaltılması vb. bugün Türkiye'de mümkün değildir.

Fethullah bunu gördüğü için direkt AKP kurmaylarını ortadan kaldırmaya oynuyor. (Örneğin parti kurmaya veya açıkça başka bir partiyi desteklemeye kıyasla... Üstelik Fethullahçı milletvekilleri bile henüz AKP'yi terk etmediler.)

Bunlardan çıkan sonuç şöyle: Faşizmi defetmenin yolu, faşizme karşı omuz omuza aktif siyaset yapmaktan geçiyor. Şu anda çapulcuların yapabileceği en kötü şey, marjinden merkeze yönelmek, muhalefeti "normal"leştirmektir.

PS: Bu söylediklerim "normal" muhalefet gerçekten sol, sosyal demokrat falan olsa da geçerli kalıyor. Hele bizimki gibi "MHP'ye bas geç", "Mansur Yavaş'a bas geç" vb. durumlarda haydi haydi geçerlidir sanıyorum.